15.12.2022

“Beni neden çok seviyordun anne?” Hep bu soruyu soruyordu ve daima aynı cevabı veriyordum ona. “Seni hâlâ seviyorum yavrum.” “Tamam ama doğduğum an neden sevmiştin?” “Eh, sen benden çıkmıştın, küçücüktün ve ağlıyordun.” “Ama… Mesela sarışın olmasaydım sever miydin?” “Seni sarışın olduğun için sevmiyorum ki?” “Peki neden seviyorsun?” “Çok tatlı gülüyorsun. Kızarken çığırışın bile çok nazik. Hiç kulaklarımı ağrıtmıyorsun. Yumuşacık bir çocuksun. Papatyaları çok seviyorsun. Onları koparmıyorsun. Kuşları ürkütmemeye özen gösteriyorsun.” Ve daha bir sürü şey sayıyordum. Okula gidene kadar zaman zaman sorardı bu soruyu. Sonra büyüdü… Evlendi. Ben de yaşlanmıştım. Kocam yoktu, o küçükken ölmüştü. Ölmeseydi bile hayatımızda yer almaya …

Okumaya Devam Et

23.11.2017

O masalı dinlediğinde okula yeni başlamıştı. Babası, okula giderlerken anlatmıştı. Anlatmıştı anlatmasına da ne yaparsa yapsın sonunu anımsamıyordu. Masalda anımsadığı çok az şey vardı zaten ama o masalı dinledikten sonra hayatının değiştiği muhakkaktı. Bilinç dışında bir yerlerde hayatı kökten bir şekilde değişmişti. Sonraları babasına çok sormuştu ama hatırlamıyordu adam koskoca masalı. Üstelik belirli, hatırlanması kolay bir zamanda anlatmış olmasına rağmen. Hatta bir ara anlattığına pişman olduğundan mı hatırlamıyormuş gibi yaptığını bile düşünmüştü. Sonuçta bu kadar olağan dışı bir masal herkese anlatılmamalıydı. Hayatımızda nadiren karşılaştığımız büyülü şeylerden biriydi. Hatta bu sanısını o kadar çok ciddiye almıştı ki, kanser olan babasının son …

Okumaya Devam Et