Düşünüyordum. Bilmek istiyordum… Kim olduğumu, ne istediğimi… Boşluktaydım çünkü. Yaptığım hiçbir şey anlaşılmıyordu. Ben de kimseyi anlayamıyordum. Bir şey dendiğinde amacını sorguluyordum; çünkü kafam karışıyordu mesela. Bunun bir tek sebebi vardı. Kendimi tanımakta zorlanıyordum; çünkü, belki de bundan korkuyordum. İstemesem de; cesur olmak istesem de; içten içe korkuyordum işte. Kendime devamlı yalanlar söylüyordum. Bunları düşünürken; adeta dilek kapıları açıldı ve önüme beyaz bir şey düştü. Sonra daha beyaz bir şey… bir kağıt süzüldü avcuma. Sanki hava elime tutuşturmak suretiyle ikram etmişti bu kağıdı bana okumam için. Kağıtta benim resmim vardı. Daha doğrusu bir tür karikatür. Karikatürde ben eğilip beyaz bir …