13.03.2024

Birinci Bölüm: Okula gitmeden bir saat önce uyanırım. Odamda sessizce çalışmak için en güzel zamanlar. Bu saatlerde kodlama işlerini yapıyorum. Nasıl olsa klavyemin tıkırtısı kimseyi rahatsız etmiyor. Bir saat sonra okula gideceğim ve bir sürü dersten sonra tekrar evime dönene kadar robotumdan uzaklaşmak zorunda kalacağım. “Robotum,” diyorum çünkü onu kendim yapıyorum. Neredeyse bir buçuk yıldır onunla uğraşıyorum. Tamam, derslerim de çok iyi ama okul ortamını sevmiyorum. Bir türlü sevemedim işte. Bir sürü kalemin ve silginin birleştikçe yoğunlaşan kokusu, tebeşir sesi, sınıftaki çocukların isteksizlikleri ve kendilerini mecbur hissetmelerinin o gerginliği. Zaten işte o mecburiyet yüzünden teneffüslerde bu kadar gürültülü oluyor her …

Okumaya Devam Et

11.02.2018

Bir program kodlamıştı. Daha doğrusu bir site üzerinden indirebileceğiniz bir program kodlamış, ancak siteye girip üye olarak kodunu alan insanların yararlanabilmesini sağlamıştı bu hizmetten. Programın adı “Şişe” idi. Denize atılan içine mesaj yazılı kağıt konan şişelerden esinlenmişti. İnternet denizinde, rastgele mail adresleri bularak yazmış olduğunuz mesajı gönderen bir sistemdi bu. Ne isterseniz yazabilirdiniz. Dertleşebilirdiniz mesela. Eğer kaderciyseniz ve her yerde aşkı arıyorsanız, harika bir aşk mektubu döşeyebilirdiniz fotoğrafınızla birlikte. Yeterince romantikseniz fotoğrafınızı bile göndermez, yazdığınız mektuptan size aşık olunmasını bile beklerdiniz. Cinsiyetler tutarsa tabii. Ya da kimseye açamadığınız bir giz varsa yüreğinizde, onu yazardınız Midas’ın kuyuya bağırması gibi. Bunun gibi …

Okumaya Devam Et