Çok sevdiğim bir dostumun hediyesiydi Pulsuz. Elime hemen alışmıştı. Hem de aldığım ilk yarım saat içinde. Sevmiştik birbirimizi ama adı Pulsuz’du işte. Olmayan bir şeyinden dolayı konmuştu. Hem de benim tarafımdan… Doğuştan pulsuz olarak doğan bir yılandı. Öyleydi; ama derisi yumuşacıktı. Neden Yumuş koymamıştım? Süeti andırıyordu teni. Niye Süet falan dememiştim? Korktuğunda tostoparlak olurdu ve benim dışımdaki şeylerden pek korkardı. Neden Topik diye sevmemiştim onu? Yumuşacık bir şekilde tıslardı. Sanki sakinleştirir gibi. “Geçer ya, biraz otur ve olanları düşün, anlayacaksın aslında o kadar da büyütülmeye değmediğini,” der gibi… Ölü fareyi bile incitmemeye çalışırcasına yerdi. Gözlerindeki ışıltı bile yumuşaktı. Korkmazdı ki …
Etiket: pul
26.01.2018
Her gece rüyamda bu pazara gidiyordum. Tuhaf yaratıkların bir şeyler alıp sattığı, tuhaf şeylerin alınıp satıldığı bu pazara… Şu ana kadar hiçbir şey satın almamıştım. Korkuyordum. O kadar tuhaf şeyler vardı ki… Tekinsizdi çoğu. Alıp kullandıktan sonra başıma geleceklerden ürküyordum. Bu pazarda para geçmiyordu. Almadan önce satıcı bir bedel söylüyordu, ödeyebilirsen alıyordun. Bu kadar basitti. Neler yoktu ki! Kehribarın içine hapsedilmiş renkli bir kuş tüyü hatırlıyordum rüyalarımdan. Tüm güzel sesli kuşları yanına çağırıp en güzel performanslarını dinlemeni sağlayan. Gördüklerimin en zararsızlarından. Bedeli de bir ay boyunca konuşamamak olan. Sonsuza kadar çalışan bir şey için bir ay, oldukça makuldü. Sivilcelerini sonsuza …