Gülümsedim… Bir mekana girer girmez yaptığım şey budur çünkü. İlk kez gülümsediğimde ifadesiz suratlarla karşılaşmıyordum; ama bu kez farklıydı. Bu suratlarda tuhaf bir donukluk da vardı. Aslında sanki donuk bir ifade dışında bir ifade, o altı surata da yakışmazdı. Çok yakışırdı da eğreti dururdu. Okula henüz başlamıştım. İşimi özenle yapardım. Bunun için de biraz yavaş sayılırdım. Devamlı işime son verilmesinin sebebi bu olmalıydı. Bu işi beş yıldır yapıyordum. Daha önceki işimde bir doktordum. Dahiliyeci… Çoğunlukla mikroplarla uğraşan kişi… Şimdi de onlarla uğraşıyordum. Başka bir şekilde… Paspas suyuna biraz karbonat koydum ki mikroplar zeminden uzak dursun. Benden başka hiçbir temizlikçinin bunu …
Etiket: yavaş
02.06.2018
Vızır vızır geçen arabaların arasında yavaş yavaş yürüyordu. O kadar sakindi ki, onu o arabaların arasında görenler, bir deniz kıyısında yürüyüş yaparcasına yürüdüğünü gördüklerinde, gerçekliğin ikiye bölündüğünü düşünüyorlardı bir anlığına. Bir anlığına, gerçeklik iki ihtimale bölünüyordu. Bir ihtimalde arabalar varken diğer ihtimalde de genç kadının sakin yürüyüşü vardı ve iki ihtimal aynı sahnede var olamazdı. Gerçekliğe ters düşüyordu bu hengamede bu sakinlik ya da bu sakinlikte bu hengame. Ve zaten, nasıl oluyordu da arabalardan birisi olsun kadını ezmiyordu? Nasıl oluyordu da kadının gözü bile seyirmiyordu. Kör ve sağır olsa bile derisi arabaların oluşturduğu rüzgarda ürperir, burnu arabaların egzoz kokularıyla seyirirdi.. …