Kabaklar çoktan kurudu. Gelip kendilerini iplerden çözecek eli beklemedeler. Onları alıp oyan, şekillendiren bıçağı ağaçtan duymuşlar, merak ediyorlar. Ağaç yapraklarıyla havayı kollamakta. Ne zaman gelecek?Bekçi şimşirlerle sözleşmiş gerçi, geldiğinde kendisine haber verecekler. Yine de o da gözlemekte etrafı. Yerin altında bile kökleri diğer köklere haber sormakta. Sandalye de aynı telaşta. Çoktan topraktan ayrılmış olsa da hâlâ canlı bir telaşla çarpmakta atomları. Lamba suskun. Doyuyor güneş ışığına ki akşam konuşabilsin ışığıyla onunla. Gelecek ve o sandalyeye oturup kabakları oyarken ya da kitap okurken onu dinleyecek gözleriyle. Ve anlatacak… Okuduğu kitaplardan bahsedecek. O kendi kendisine konuştuğunu sanacak. Lambanın onunla konuştuğunu, sandalyenin eli …
Etiket: #sandalye
13.05.2020
Döner bir bilgisayar sandalyesinde oturuyorum. Yapay derinin altında süngerimsi bir yapısı var. Onun altında da demir bir aksam. Yaslanan kısmının etrafı da demir ya da çelik, tam bilmiyorum. Plastik bir parçası yok gibi. Oldukça kaliteli bir sandalye bu. O zamanlar daha çocuğum ama hatırlayabiliyorum nasıl olduğunu. O zaman bile dikkat ederdim demek böyle şeylere. Başım dönene kadar sandalyede kalmaya kararlıyım. Başımın dönmesini sevmiyorum ama orada dönmek hoşuma gidiyor. Hem canımın sıkıntısını alıyor hem de çok rahat. Masadan yarım metre uzak. Masa üzerindeki bilgisayarın ekranı karanlık. Hayal gücümün önünde hiçbir engel yok. Bir yandan dönüyorum, diğer yandan da bir astronot olduğumu …