30.05.2018

Eskiden yeniye her şeye rastlayabileceğiniz bir dükkanı vardı orta yaşlarını süren, kısa boylu, uzun ve kırçıl sakallı adamın. Her cumartesi uğrayıp yeni bir şey olup olmadığına bakar, dükkanda bulunup seyretmeyi sevdiğim şeyleri seyreder, bazen de bir şeyler satın alırdım. Dükkanın diplerinde, kalın hasırdan bir paravanın arkasında sazdan örülmüş, kapaklı bir sepetin içinde, eski bir gaz lambası durmaktaydı. Haznesi açılmayan bir lambaydı bu. İşlevsiz gibi görünüyordu. Bu lambanın içine gaz giremiyordu; ama içinden cin çıkıyordu. Lambanın sırrını çok çok az insan biliyordu. Ondan bir dilek dilemeyecek kadar kendilerine yetecek olan insanlar… Cinle karşılıklı bir arkadaşlık kurabilecek türde insanlar… Cinin lambaya bağlı …

Okumaya Devam Et

30.03.2018

Her açıdan tertemiz bir arabası vardı. Motorundan sis lambasına kadar her parçasını bizzat, uzun uğraşlar sonrasında yapmıştı. Tıpkı bir bitki gibi fotosentez yaparak çalışıyordu bu araba. Daha doğrusu fotosentezin sadece karbondioksit alıp oksijen verme bölümünü yapıyordu. Bir bitkinin gece yapacağı gibi yapmıyordu. Böyle bir şey icat ettiği için kendisiyle gurur duyuyordu. Pek yakında bu arabayı seri üretime geçirmeyi planlıyordu. Çok heyecanlıydı! Sıfırdan bu duruma gelebilmiş, yeterince varlıklı bir insandı o. Onun için bu arabayı yaparken kimseye ihtiyacı olmamıştı ekonomik olarak. Seri üretime geçerken de olacağını zannetmiyordu. Yine de halletmesi gereken bir sürü iş çıkacaktı. Her şeyi tek başına halledemezdi ya. …

Okumaya Devam Et