09.06.2019

Farklı olduğumu biliyordum. Diğerlerinden farklı olduğumu… Oysa aynı olduğumu bilmiyordum. Diğerleriyle aynı olduğumu… Farklı olmakla aynı olmak arasındaki farkın ne kadar az olduğunun ayrımına henüz varmamıştım. Herkes farklıydı ve bu herkeste aynıydı. Keşke sadece ben bunun farkında olmamış olsaydım. Ben kendimin farklı olduğunu anlamıştım ve sadece kendimin farkındaydım. İnsanlar aynı şekilde davrandıkları ve kendilerinin farkında olmadıkları için, onların farklılıkları konusunda uzun uzadıya düşünmemiş, kendimi onlardan farklı addetmekle yetinmiştim. Hoş, bu benim sorumluluğumda olması gereken bir şey olmaktan çok, bilmem, idrak etmem gereken bir şeydi sadece. İnsanların farklılıklarını bulup onlara söylemek değildi benim görevim. İnsanların farklılıklarını bulup onları seyretmek, onlara farklılıklarınca …

Okumaya Devam Et

18.07.2018

Sana yalancılardan ne kadar nefret ettiğimi söylemeyeceğim. Onları sevmediğimi bile duymayacaksın benden. Sana, yalan söylemenin kötülüklerinden de bahsetmeyeceğim. Yalan söylemenin ne denli özgürleştirici olduğundan ve insanda yarattığı mutluluktan bahsedeceğim. Bunu kullanmanın inceliklerinden dem vuracağım. Ama her şeyden önce ‘yalan’ sözcüğünü ağzında defalarca yuvarla. O yavanlıktan kurtar onu. Utancından arındır. O katmanı em ve tükür. Geriye kalan katmanı ağzında çevirdiğinde, yani kelimenin tadı değiştiğinde bana haber ver. … Tamam mıyız? Değişti değil mi tadı? Biraz görkemli bir tat var şu an ağzında değil mi? Dur! sakın biraz daha emme. Eğer devam edersen, ağzında çevirip durursan bu görkemli lezzet alışkanlık haline gelir …

Okumaya Devam Et

15.03.2018

Çıtını dahi çıkarmadan orada, o koltukta oturmak zorundaydı. Aksi taktirde daha kötüsü olacaktı. Ödeyeceği bedel, git gide ağırlaşacaktı. Neden bir bedel ödemek zorunda olduğunu bir türlü anlamasa durum böyleydi ve bu durumu kabullenip kabullenmemesi hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Daha önce değiştirmediğine göre… Koltukta otururken; herkesin sırayla gelip onun ne kadar işe yaramaz birisi olduğunu söylemesi, onun da bunları itirazsız dinlemesi gerekiyordu. Herkes, otuz kişiydi. Otuz kişinin teker teker, o gün hissettiği tüm olumsuz hislerini toplayıp bir çöp tenekesine boşaltırcasına boşaltmasına tahammül etmesi gerekiyordu. Kişiden kişiye değişen bir seyir işliyordu bu durum. Bazıları hep aynı şeyi sayarken; bir kısmı onu gözlemleyip o …

Okumaya Devam Et

19.12.2017

Yalancının biriyim… Evet, su katılmamış bir yalancıyım ben. O kadar hızlı ve o kadar mükemmel yalan söylerim ki, en yüksek teknolojiye sahip bir yalan makinesinin testini dahi çok rahat geçebilirim. Burada doğruyu söyleyeceğim. Burası neresi bilmiyorum ama. Bakın, eğer yalan söyleseydim buranın neresi olduğunu bilmediğimi söylemezdim. Bir olta cümleciği atar, karşımdakinin söylediği şeye göre bir şeyler uydururdum. Yalan söyleme dersi madde bir: Yalan etkileşimli olmak zorundadır. Aksi taktirde yalancının mumu dakikasında söner ya da erir. Yani mumun ipten fitili gibi bir şeydir etkileşim bir yalancı için… Her neyse, yalan söyleseydim neden yalan söylemeye ilişkin dersler vermeye çalışayım ki? Madde iki: …

Okumaya Devam Et