08.05.2023

Yolda kimseye bakmadan yürüyorum. Eskiden insan yüzlerine bakmayı severdim. Hayvanlara ve bitkilerin büyüyüşlerinin farklılıklarına da… Oysa artık uzun zamandır kendi düşüncelerimde bakacak daha iyi şeyler buluyorum. Şimdi değilse de genel olarak böyle. Şimdi kafamın içinde iyi bir şey bulmak zor, aramıyorum bile. Sadece kendi zihnimden çıkmayı arzu ediyor, gitmek zorunda olduğum yere, işime doğru gidiyorum. Orada ne yapacağım ki! Birkaç hesap, bir iki cümle laf… Yarım ekmeğin içine doldurduğum türlü çeşit şeyle yaptığım bir tostu bitirecek lokma sayısını bilmesem de bilmem kaç lokma yemek… Sonra adımlarımın büyüklüklerine göre ya da gittiğim yola, alışverişe gidip gitmeyişime göre değişen birkaç yüz adım …

Okumaya Devam Et

12.05.2020

Bir deniz kızı oluşu dışında normal bir insandı Ritra. Evet, adı Ritra’ydı. Bildik isimlerden biri yazılıydı kimliğinde gerçi. Yine de o Ritra ismini kullanmayı tercih ediyordu. Bir anlamı yoktu. Google’a bakmak aklına geldiğinde, bir kargo şirketinin adı olduğunu görmesine rağmen fazla kurcalamamıştı. Balık kuyruğuna benzeyen bir kuyruğu olmamasına rağmen bir deniz kızı olduğunu bilirdi. Derisinin ışıltısı, yüzerken rahatlığı, suya olan reddedilemez ihtiyacı… Deniz dışında tek zaafı vardı. Ülkesini daha iyi bir ülke yapma arzusu… Bunun için denize kıyısı olmayan başkente gitmek zorunda kaldığı bir an gelmişti bugün. Öykü, bavullarını topladığı an başlamıştı. Tüm hikâyeler bir yolculukla başlardı ne de olsa. …

Okumaya Devam Et