Ondan nefret etsem de kokusunu çok seviyordum ve böyle bir durumla hiç karşılaşmamıştım. Acaba daha önce sevdiğim birisinin ya da bir şeyin kokusuna mı benzetmiştim? Tam olarak anımsamıyordum. Ondan niye nefret ediyordum? Bir kere beni dinlemiyordu. Ben merkezciydi. Kaç defa ağlarken kendisinden bahsetmişti. Evet, sık ağlayan birisiydim; ama dakikada bir ağlamıyordum ya. Günde iki kere bile ağlamıyordum. Her gün bile ağlamıyordum yahu! Yine de o, ben ağlarken; kendisiyle ilgili herhangi bir şeyden bahsedebiliyordu işte. Diğer bir sıkıntısı, fazla titiz oluşuydu. Daha doğrusu, her şeyin onun istediği gibi düzenlenmesini ya da dağınık bırakılmasını istiyordu. Bunun için titizlikle uğraşıyor, inatla eşyaların yerlerini …
Etiket: kişi
30.12.2018
Bisikletini sürerken sol elinde telefonunu tutuyordu. Beklediği bir insandan, beklemediği bir mesaj gelmişti çünkü. Yani normalde bisiklet sürerken telefon kullanmayı sevmezdi. Kurallara aykırı olduğu için değil, rüzgarla, özgürlük hissiyle arasına kimsenin ya da hiçbir şeyin girmesini istemediğindendi. Ona mesaj gönderen kişiden tam on yedi yıl haber almamıştı. Tam on yedi yıl beklemişti. Beklemekle kalmamıştı ama gelmek ya da bulunmak istemeyen birisini aramak boşunaydı. Bunu iyi bilirdi. Kendisi de bulunmaya çalışılan ama sadece daraltılan kişi olmuştu birkaç kez. Onun için bunun ne kadar bunaltan ve üzerine giden şahıstan iyice soğutan bir şey olduğunu biliyordu. Sonunda yazmıştı ama. Her şeyi unutamasa da …
07.08.2018
Şu “İnsan” denen mahlukatı bir türlü anlamıyorum ben. Bu arada kim bilir bu şekilde başlayan kaç konuşma ya da yazı vardır… İnsan nasıl kendisinin mensubu olduğu bir şeyi bu kadar yanlış anlayabilir; ya da hiç anlamaz, onu da anlayamıyorum. Belki de işimize gelmediği için anlayamıyoruzdur. Tembel olduğumuzdan yani. Anladığımızda değiştirmek zorunda kalacağımızı bildiğimizden belki de… Her ne ise… Ben sizlere meramımı anlatmak için başladım ve bitirdiğimde belki de anlamış olacağız hep birlikte. Belki öylesine tesirli olacak ki sözlerim, tembel olan tüm zerreleriniz karıncalanacak ve bir bakmışsınız ki, kan oralara hücum ederek oraları da çalışabilir hale getirmiş bile. Umut fakirin ekmeği …
04.06.2018
Yıllardır onu görmemiştim. Ne kadar özlediğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Nefes alışını duyduğumda, bu kadar karakteristik bir şekilde havayı içine çektiğini fark edebildiğime bile şaşmıştım. Aslında uzakta olduğumda da başka kimsenin olamayacağı kadar çok defa aklıma geldiği doğruydu ama bunun üzerinde pek durmamıştım. O, arkadaş ortamımda sadece bir ayrıntıydı ve ben de küçük şeyleri daha çok özlediğimi falan düşündüm. Yani onu düşünmemin genel özlemimin bir tezahürü olduğunu varsaymıştım. Genel olarak İnsanları görmediğimde özlediğimi fark edememe gibi bir huyum vardı. O da… O da şaşırmıştı bir şeye. Galiba aynı şeye.. İkimiz de birbirimizi gördüğümüze nasıl bu kadar sevinebildiğimize şaşmıştık. Madem bu …
24.03.2018
Ahşap görüntüsü verilmiş plastik masalarda oturuyorlardı. Birkaç adam, adamların sayısından birkaç kişi eksik birkaç da kadın. En fazla otuz kişilerdi. Sekiz masa gelişigüzel yayılmıştı. Masadan masaya edilen sohbetler, mekanın gürültüsüne gürültü katıyordu. Ortalık alkol kokuyordu. Ve balık… Ve et… Ortalık kahkaha ve nostaljik hüzün de kokuyordu. Şarkılara sinmişti kokuları. Orada sadece bir kişi farklılık kontenjanını doldurmuştu. Farklı kokuyordu. Onlarla tek ortak noktası kokusunda alkolün bulunmasıydı. Aynı esanslardan binlerce farklı parfüm yapabilirken; hemen hemen tüm parfümlerin, en azından kozmetik sanayisini oluşturan kokuların büyük bir yüzdesinin ortak noktası alkol olduğunu düşünürsek; bu şahsın oradakilerden ne kadar farklı olabileceğini gözümüzün önüne getiremeyeceğimizi anlarız …