29.01.2020

Kitabın sayfalarına nazaran kalın ve parlak arka kapağını bıraktığımda içim bilmem kaçıncı defa burulmuştu. Onu özleyecektim. Sanki bu kez daha fazla, daha derinden özleyecektim. Onun yerinde olabilirdim. Öyle birisi olarak yaşayabilirdim. Onun gibi olmamam için geçerli hiçbir sebebim yoktu. Cinsiyetlerimiz aynıydı. O da ayrıcalıksız olan cinsiyete mensuptu benim gibi. Cüsselerimiz, boylarımız, inançlarımız, konuşma tarzlarımız… aynıydı. Aramızda çok az fark vardı. Adlarımız, yaşadığımız toplum, etrafımızdakiler… Bir dakika, etrafımızdakilerin bir kısmı benzer türde insanlardan müteşekkil sayılabilirdi. Onun hayatında önemli olan birkaç kişi benimkilerden fersah fersah farklı olsa da. Ne var ki. Yine de bu durum mızmızlanmam için yeterli bir bahane değildi. Dünyasına …

Okumaya Devam Et

04.09.2018

Bisikletime atlayıp gökkuşağından geçersem; bisikletim bir ata, ben de çok eski zamanlardaki bir münzeviye dönüşür müydük acaba? Cinsiyetimin değişmesini istemiyordum. Sadece bir kadına münzevi olma şansı verebilen bir topluma ve zamana ışınlanmak istiyordum. Cadı olarak yakılmadan; ya da bir kız kurusu şeklinde değerlendirilmeden; böyle değerlendirilmek önemli değildi ama bunun için rahatsız edilmeden yaşayabileceğim bir mekan ve zamana… Bir kedi rahatlıkla kişiliğini yaşayabiliyorsa ben de yaşayabilmeliydim. Gerçi kedilerin sokaklarda gözü kulağı parçalanmış olması, onların da pek rahat yaşayamadığını göstermiyor muydu? Yine de… en azından bir kedinin kayıtsızlığı ve kaderciliğiyle davranabilmek… oldukça özenilesiydi. Peki neden bunu istiyordum? Hem de gerçekleşmeyeceğini bile bile… …

Okumaya Devam Et

05.05.2018

“Ne istiyorsan onu yap…” Bu cümle hayat felsefesiydi. Bu cümleyi hayat felsefesi olarak benimseyen birisinin, ; her şeyi çözdüğünü düşünen, rahat bir insan olduğunu düşünebilirdiniz. Oysa durum tam tersiydi; çünkü o ne istediğini bilmenin, istediğini yapmaktan çok çok daha zor olduğunu idrak edebilmişti. Ne istediğini bilmek uzun bir süreç gerektiriyordu ve aslında felsefesinin sıkıntısının çözümü de felsefenin kendisindeydi. Ne istiyorsa onu yaparak ne istediğini bilecekti. Hıdrellez günleri onu her daim düşündürürdü. Diğer hiçbir önemli günü, zerre kadar önemsemezdi zihninde. Elbette topluma dahil olabilmek için önemsiyormuş gibi yaptığı olmuştu ama gerçekte Hıdrellez gününden başka hiçbir önemli olduğu öne sürülen gün dikkatini …

Okumaya Devam Et