Bir şeylere başlamak zordur. hele ilk adımı atmak… Korkudan dolayı oluşan o ölü toprağı ayaklarına dolanır. Korkarsın ve bahaneler bulursun. Bu da tembelliği getirir. O da ölü toprağını oluşturan taneleri… İşte tam öyle bir dönümündeydim hayatımın. Bir dükkan açmıştım. Hayatımda ilk defa bir dükkan işletecektim. Ne var ki ayaklarım geri geri gidiyordu. Bir aktar dükkanına sahiptim bundan böyle. Mis gibi kokular arasında olacaktım ve kendime çalıştığımı, bunun bir iş olduğunu, insanlara verdiğim her şeyden sonra ücretini almak zorunda olduğumu hatırlatıp durmam gerekecekti. Fatura kesmeli, vergi ödemeli, hesabıma kitabıma dikkat etmeliydim. Diğer şeyler hep yaptıklarımdan ibaretti zaten. Bitkilerin yarar ve zararları …
Etiket: kitapçı
09.05.2018
Onu unutamıyordum. Bunu da anlayamıyordum. Görüşmediğimiz yılların sayısı on sekizdi ve ben onu unutamıyordum. Hani gözden ırak olan gönülden de ırak olurdu? Onunla tanıştığımda tam on beş yaşındaydım. Kitapçıda çalışıyordu. Dükkandan girdiğimde kitapların kokusu muydu beni etkileyen; yoksa onun varlığı mıydı, emin olamamıştım. Satılan kitapların hiçbiri kullanılmış değildi. Ben sevmezdim ama kitabı almak zorundaydım. Kitabımı bulabilmek için rafların arasında gezinirken ona yaklaşmıştım. Arkasında duran rafta kitabı gördüğümde ona yaklaşıp kitabı aldım. Onunla konuşmak istiyordum. Ellerinin ve dişlerinin beyazlığı dükkanın dekorunun koyuluğunda sırıtıyordu. Bana gülümsemeseydi dişlerinin beyazlığını görmem olası değildi. Kitabı kasaya götürdüğümde onu okuduğunu ve beğendiğini söylemiş, benimle konuşmak istediğini …