30.10.2023

Elindeki çapayı kaldırıp tüm vücuduyla toprağa indirdi. Çapanın sapı uzundu. Metale çarpan küçük taşların ve yarılan toprağın sesini işitti. Bir daha… Bir daha… Gövdesinin devinimiyle kendi kendisini hipnotize edene kadar çapaladı. Vücudundan damlayan tuzlu terinin farkında değildi. Derken topraktan bir kök fırladı. Tam önünde üzerindeki ince gövdeyi uzatmaya başlayınca ister istemez dikkatini çekmişti. Gövde uzadı, kalınlaştı… Bunu yaparken kökün toprağa ihtiyacı yok gibiydi. Peki ne yapacaktı? Öylece yürüyecek değildi ya… Öyle yaptı, köklerini hareketlendirerek; yani yürüyerek oradan uzaklaştı. Bir yandan da büyüyerek… Toprağa eskisi kadar ihtiyacı olmayan, ne idüğü belirsiz bir bitki… Gözlerini ovuşturup çapalamaya devam etti.

Okumaya Devam Et

21.04.2020

Hafif bir serinlik var sokakta; ama önümdeki duvarla yanlarımdaki apartman duvarları yüzünden bu harikulade havadan aldığım zevki eksik tadabildiğimi hissediyorum. Ne yazık ki burada onu beklemeye mecburum. Bu çıkmaz sokakta… Önümdeki duvarın nereye ait olduğunu bilmiyorum ama oldukça eski bir binanın parçası olsa gerek; çünkü duvarları oluşturan taşların araları bayağı ayrılmış, üflesem birbirlerinden vazgeçecek sanki her biri. Hatta aralarında otlar büyümüş, kökleri de duvar taşlarının arasına nifak sokmaya çoktan başlamış, o eriten asitlerini salmadalar şimdi. Hatta şu aralar yapıyorlardır muhtemelen, ben onlara bakarken… Utanmadan… Duvardan biraz daha uzaklaşıp bekleyişime devam ediyorum çaresiz. Bana bir şey verecek. Çok önemli olduğunu söyledi. …

Okumaya Devam Et