23.06.2023

Yeni bir hayata başlamanın heyecanını kendi ayaklarının yere aceleyle vuruşunda hissediyordu. Yumuşacık tüylü bir taya benziyordu. Henüz nallanmamış ve elbette yuların ne olduğunu bilmeyen bir taya… Oysa o yuların, dizginin, hatta kırbacın ne olduğunu çok iyi biliyordu. Yok, emin olun öylesine söylemiyorum. Gerçekten biliyordu. Sahipleri ona üçünü de somut olarak tattırmışlardı. Sahiplerinin çocuklarının deneysel projesiydi çünkü. Eh, bunda şaşacak bir şey yoktu. O yontulmamış canavarların başlarında onları yontan bıçaklar yoktu ki. O bıçaklar da yontulmamıştı çünkü. Yontulmayınca da onu kırıyorlardı böyle işte. Onun bir bıçak olacağı yoktu. Bıçak olmak için değil de o bıçaklar tarafından kesilmek, işlenmek için yaratılmıştı. Biliyordu …

Okumaya Devam Et