29.02.2020

Yürüyorlar. Birbirlerine kaçamak, çoğu zaman umursamaz bakışlar fırlatarak; çoğunlukla telefonlarıyla ilgilenerek… Yüzünde çıbanlar olan adam da onlarla birlikte yürüyor. Bense hepsini görüyorum. Adam önüne bakıyor genellikle; ama dükkanlara baktığı da oluyor. İnsanlarla göz teması kurmamaya çalıştığı açıkça anlaşılıyor. İnsanlar adama iğrenerek, acıyarak bakıyor. Adam biliyor… Bir lokantada durmaya karar veriyor adam. Bir masaya oturuyor. Ben de arkasındaki masaya oturuyorum. Garson menüyü istemeye istemeye veriyor adama. Gitmesini, def olmasını istediği çok belli. Adam umursamıyor. Garsona bakarak çıbanlarından birini kaşıyor. Garsonun yüzündeki tiksinti çok eğlenceli. Yemek sipariş veriyor… Garson yemeğini resmen önüne atıyor adamın. Adam afiyetle yiyor. Onlar gözyaşı mı? Hesabını ödemek …

Okumaya Devam Et

27.04.2019

İşte, yoldan duyulan ayak sesleri… İşte, geliyor! Birazdan burada olacak ve tekrar her anından haberdar olmaya devam edeceğim. Yepyeni şeyler getirecek bana. Duvarlarıma yepyeni masallarını anlatacak, sorunlarından bahsedecek ve duvarlarım onu dinlediği için belki de onlara çözümler bulacak ve sevinecek. Sevindiğinde ayaklarından, tam topuklarından yerçekimine karşı bir itiş, yükseliş gücü fışkırır hep, bilmez miyim… Çiçek ya da hayvan beslemeyi sevmez. Sadece duvarlarıma mozaik yapar, bazen zeminime de… Beni besler o çiçek yerine. Tavanım için bile bir fikri var biliyor musunuz? Musluklarımı bile değiştirdi. Kendi yaptı musluk başlarımı, sonra da dökümcüye verdi. Onlar da, onun mumdan yaptıklarını pirinçten döktüler. Susadığında musluklarımdan …

Okumaya Devam Et

06.06.2018

Keder insanın yüreğine örülen yapışkan, zift kokan bir örümcek ağıdır ve yanıcıdır. Cehennem ateşi gibi, yansa da yenilenir yürek ve bir daha, bir daha, bir daha yanar. Bu ağı ören bir örümcek yoktur ya da kendisini çok iyi gizlediği için izine bir türlü rastlanamaz. Bu ağa her şey yapışır ve sanki yapışan her şeyin ruhu alınırcasına kuruyup sarkmaya başlar yapışanlar. Artık içleri boştur ve her biri yapıştıklarında eşsiz olsa bile kuruduklarında birbirlerini tıpatıp andırırlar. o da bu ağı ören örümceği aramaya, kendi yüreğine doğru bir yolculuğa çıkmıştı. Örümceği bulduğunda öldürecek, ağı son bir defa temizleyip yüreğinin keyfini çıkartacaktı hesabına göre. …

Okumaya Devam Et