Bebeğimizi seviyorduk; ama farklı olduğu için korkuyorduk ondan. Böylesine bir varlığı, yaratık demiyorum, nasıl olur da biz dünyaya getirebilirdik? Daha doğumunda küçücük bir bülbül girmişti hastaneye nasıl yapmışsa. Kimse de çıkartmamıştı. Bir zararı yoktu ki… Bir de bakmıştım ki omuz başımda şakıyor. Ben bağırıyorum o şakıyor. Sonra, hiç acı içinde değilmişim gibi susmuş onu dinliyorum. Kafası çıkar çıkmaz o da susmuştu. Bir sessizliktir olmuştu odada. Acımı unutmuştum. Bülbül de sesini. Onu bekliyorduk sanki. Hemşire onu eline alana kadar bülbül beklemiş, bebek alçak sesle ağlayınca o da yatıştırırcasına şakımaya devam etmişti. Sonra kediler, köpekler, sincaplar, kuşlar, kurbağalar… gelmişti yanına. Konuşmuştu onlarla. …
Etiket: acı
28.12.2018
Sevgisiz bir insan olarak doğduğunu düşünürdü. Acı çekerdi bunun için; ama sevgiye olan hasreti dinmezdi. Dinmeyecekti… Kimin dinmişti ki? Kim sevgiye doymuştu ve kim bunun için acı çekmemişti ki? Oysa o, hepimizin olduğu gibi, kendisinin farklı olduğunu düşünüyordu.
17.07.2018
Asla tam anlamıyla ulaşamayacağım bir insandı ama varlığı gerekliydi işte. Bir yerde var olması önemliydi bir şekilde. Her gün diyalog kursak bile ulaşabileceğim bir insan olmasa da hatta böyle bir şeyin olmasını bile istemesem, yani tercih etmesem de varlığın her zerresinden hoşnut olmak bile yetiyordu. aslında ulaşmak sözcüğü bir isteği anlatıyordu. Ben öyle acil bir şey istemiyordum ona ilişkin; ama öyle bir şeyin olması uygun olmadığından ulaşamamayı söz konusu ediyordum. Yani kişiliğinde ya da ona olan muhabbetimde bir sorun olmadığı gibi, yüksek bir sempati olsa da bir aciliyet ya da kavuşma isteği bulunmuyordu içimde. Sözün kısası, ona çok büyük bir …
02.02.2018
Çaresiz hissediyordum. Kararsız, yorgun… Umutsuz hissediyordum. Yenilmiş, yalnız… Kendimi yenilemek, buna bir son vermek için ne yapacağımı bilmiyordum. Ne yapabileceğimi bilmemeye bir son vermek istiyordum. Bunun için bir şey yapamayınca ben de hiçbir şey yapmamayı seçmiştim. Hiçbir şey hissetmemeyi… Bunun için de beynimi uyuşturan şeyler kullanıyordum ama bu şeyler ruhumu uyuşturamıyordu ve ben acı çekmeye devam ediyordum. Acı çekmemek için yapmam gerekeni bilseydim! Keşke bilebilseydim! Şu masallardaki ak sakallı adamın gelip; bana: “Eğer kurtulmak istiyorsan Kaf Dağı’na gitmeli ve …” demesi, benden imkansız birtakım şeyler istemesi için neler vermezdim! Masallar kolaydı. Bir yol vardı, çizilmişti yani. Yapman gereken şey çizilmiş …