22.11.2023

Tiyatro sahnesinde bir tiyatro izlemekteyiz birlikte. Sessiziz doğal olarak, hiç hoşuma gitmese de. Oysa tiyatroya onu davet eden benim. Biletleri alan, oyunu seçen… Oysa bunun hiç iyi bir fikir olmadığını salonda, oyun başlama zilini işitip sustuğumuz an fark ettim. Onunla birlikteyken neden ondan uzaklaştıran bir şey yapmak istedim ki? Neden birbirimize henüz doymamışken düşüncelerimizin birbirimizinkinden uzaklaşmasına sebep olacak bir şey teklif ettim? Oyun başlıyor… Kadını başka bir kadınla, adamı koşulsuzca, belki çaresizce seven bir kadınla aldatıyor adam. İlk kadın uzaklaşmış, başka bir yere gitmişken. Belki adamdan uzak oluşu katlanamayacağı kadar zor geldiğinden, belki de basitçe macera aradığından. Acaba yanımdakinin aklına …

Okumaya Devam Et

19.12.2022

Dakikalar sonra ağzımı açabildim. Bir an sonra ne diyeceğimi ben de merak içinde beklemekteydim. “Neden?” Bu muydu yani! Seni arkadaşınla aldatan birisine nedenini neden soracaktın ki! Aldatmıştı işte, ötesi berisi yoktu. Aldatmışlardı ve bunu sana söylemeye karar verdiklerine göre sürekli olacaktı ve artık aldatmak istemiyorlardı. Söylemeden önce ne kadar geçmişse o kadar zamandır aldatmışlardı. Bu zamanın da bir önemi yoktu. Hah, o da açmıştı ağzını işte. Hiçbir önemi olmayan bir cevap verecekti. “Birbirimizi seviyoruz işte.” Aman ne güzel, sevdikleri belliydi tabii. Ya da bunu söyleyecekleri. Kimse; “Heyecan olsun diye işte,” demezdi ki. Sorumu yuttum. Az kalsın; “Beni sevmiyor musun,” diyecek, …

Okumaya Devam Et

10.06.2018

Yavru akbaba yuvasından çıkmazsa öleceğini biliyordu. Anne ve babası gelmemişti ve tek başına kalmıştı. Diğerleri ya düşerken ya da açlıktan ölmüştü. Zaten yuvadakilerin leşlerini yiyerek hayatta kalmıştı. Kanatları da uçabilecek olgunluğa gelmişti ölen kardeşleri sayesinde. Öyleyse uçmalı, başka leşler aramalıydı. Leş yiyerek beslenmek zorundaydı yavru akbaba. Kimse onun seçimini sormamıştı ki. Zaten sorsaydı da başka bir tercihi olmazdı. Annesi söylemişti; “Herkes seni leş yediğin için yargılayacak, takma kafanı,” diye. Sesinde ezeli bir bıkkınlık vardı bunu söylerken. Gerçi çoğu zaman öyleydi. Bıkkın olmadığı zaman da öfkeli olurdu annesi. Muhtemelen her adımında, yediği her leşte yargılanmasıydı öfkesinin sebebi. Diğerlerinin yargılaması önemli değildi. …

Okumaya Devam Et