13.07.2023

Kendilerini suçlayan insanlardan uzak durmamızı söylerdi annem. Ben ve erkek kardeşime. Yani onu dinleyen tek insanlara. Keşke bir sürü insan dinleseydi onu. Değme politikacıdan ya da ne bileyim, psikologdan falan iyi konuşurdu. Kendi hâline bir insan olmasıydı tek kusuru. Bu kusur değildi ama insanların dinlemesine engel olan bir özellik olduğundan benim için kusurdu. Onu babam bile dinlememişti ki. Eğer dinleseydi şimdi dört kişi oturuyor olurduk koskoca evde. Ama o dinlememişti annemi. Nasıl kendisini alıkoyardı onun harikulade sesini dinlemek için anlamıyorum. Nasıl da bir an olsun durmamıştı onu dinlemek için? Oysa pek konuşmazdı annem. Çok az konuşur, nadiren gülerdi. Babam gitmeden …

Okumaya Devam Et

03.01.2023

Birbirlerine aşık olmayı başarsalar her bakımdan uyuşacaklarını biliyordum. Aynı şeylerden hoşlanıyorlardı. Tarzları bile benzeşiyordu. Muhteşem bir çift olabilirlerdi ama her nedense birbirlerinden hoşlanmıyorlardı, hoşlanmamışlardı. Onları tanıştırdığımda bana teşekkür edeceklerine o kadar emindim ki, birbirlerinden zerrece etkilenmediklerini fark ettiğimde yaşadığım şaşkınlığı siz düşünün. Evet, tabii ki farklı yanları vardı ama onların bir çift olması o kadar uygun olurdu ki, tanısanız siz de öyle düşünürsünüz. Yahu garson bile sipariş almaya geldiğinde onları bir çift sanmıştı. Birbirlerinde göremedikleri neydi, bunu anlasam aşkın sırrını çözmüş olurdum herhâlde. Yazık olmuştu, çok yazık olmuştu. Bence bu hikâye, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin ve buna benzer …

Okumaya Devam Et

05.07.2020

Yürüdüğün her adımın bir mücadele olduğunu düşünsene bir. Ya bir yamacı tırmanıyorsun, ya da bir yamaçtan iniyorsun. Sen bir dağın eteklerinde ikamet ediyorsun. Yaşadığın evde bile odana yürürken yer eğimli… Vadide bir şey yetiştirmek zorundasın. Karnını doyurmaya mecbursun ne de olsa. Ve diğerlerini… O durumda bir de aşık olduğunu düşün. Bazen çok hafiftir adımların. Aranızda aslında gündelik; ama sana mucizevi gelen bir şey geçmiştir. “Nasılsın?” demiştir sana meselâ. “AA, sesin kötü, hasta mı oldun?” demiştir belki ve elinin tersini alnına koyup ateşine bakmıştır sevgiyle. Gözleriniz çarpışmıştır ya da… Bazen de o lanetli adımlar ağırlaşır. Dünyaya geldiğine pişmansındır o zamanlar. Yok …

Okumaya Devam Et