23.01.2019

“Sus…” “Ama…” “Sus dedim.” “…” Keşke o zamanlar susmasaydı. Ne zaman, kim, nerede, ne derse yapar, uyardı. Bundan bir şikayeti yoktu. Ona kolay geliyordu çünkü. Bir zayıf noktası da yoktu. İnandığı bir şey. İnanmış göründüğü şeyler, başkalarından, yanındaki en çok konuşan kişi olurdu bu genelde, duyduğu şeylerin seslendirilmesinden ibaretti. Sevdiği şeyler de öyleydi. Hep bildik, sevilmesi kolay şeyleri severdi. Yağmurdan sonraki toprağın kokusu, denizin sesi, bir gül yaprağının dokusu, çikolata, havayi fişekler… İnsanları, söylediklerini tekrarlamak için dinler, onları tekrarlamak için konuşurdu. İsminin bir önemi yoktu. Ona “Çok eksi bir” ya da “çok artı bir’ diyebilirdiniz. Eksinin ya da artının varlığı …

Okumaya Devam Et

19.12.2018

Hurdacı Hamdi Bey, hoş adamdı, nazik adamdı. İyi giyimliydi ve bir iş adamı hassasiyetiyle işini yapardı. Ortalarda “Hurdacı…” diye bağırmaktansa bir ses kaydı yayınlardı; ama öyle cazırtılı hoparlörlerle değil. Hurdaların değerlendirilmesiyle ilgili öğretici olmayan bir şeyler anlatırdı yayınladığı kayıtlarda. Belirli aralıklarda kayıtları değiştirirdi de. İnsanlar zevkle dinlerdi onu. Hamdi Bey’in iş telefonu da vardı cebinde. Hurdası olan hemen arar, almak için geldiğinde de bir fincan sade kahve ikram etmeyi ihmal etmezlerdi. Hamdi Bey kahveyi çok severdi. Hem sohbeti de güzeldi. Nezih, sakin… Hurdalar hakkında bir sürü hikaye anlatırdı. Belki de birçoğunu kendi uydururdu. İşini sadece ekmek parası kazanmak için yapmayan …

Okumaya Devam Et

06.09.2018

Kendi ellerimle yaptığım hindistan cevizli çikolatamı yerken onu düşünüyordum. Tuhaf kişiliğini, dolayısıyla da tuhaf amaçlarını… Astronomi okumasına rağmen, belki de bunun için zamana, zaman kavramına takmıştı. ‘Hora Usta’nın Yeri’ adlı dükkanında, bizzat ürettiği, oradan buradan bulduğu, tasarlayıp bir yerlere ürettirdiği binbir çeşit, vintage, retro, zaman ötesi… her zamana göre ürünler satardı. Bir antikacı dükkanı demek buradan beklentileri değiştireceğinden, burayı zaman temalı bir dükkan şeklinde tanımlamayı uygun bulduğunu söylerdi her fırsatta. Yaptığı bu iş, sattığı bu şeyler, okuduğu ve okumakta olduğu branşla pek ilgisi yokmuş gibi görünse de burası, onun hayallerindeki sahip olacağı şeyin küçük bir simülasyonuydu bir nevi. Zamanlar arası …

Okumaya Devam Et