Gergindi. Elleri kasılmıştı. Yüzü buruşmuş, alnı kırışmıştı. Ayakları kaskatıydı. Dizleri karnına çekilmişti. Kocası kapıdan girecekti. Sonra ne olacaktı? O da bundan korkuyordu zaten. Her gün böyle oluyordu. Dişleri sıkmaktan zarar görmüş, damakları paralanmıştı. Yanından geçildiğinde kesif bir ter kokusu, daha yıkandıktan sonra havluyla kurulanmadan yapışır olmuştu yakasına. Kocası onu dövüyor muydu? Kendi pisliğini yediriyor, işkence mi yapıyordu? Aslını sorarsanız, bunların hiçbirinin yanından bile geçmeyen, halim selim, adeta işkolik bir adamdı. Ama… Kötü bir huyu vardı adamın. Her defasında farklı bir yöntemle onu küçümserdi. Bir müdürken işi bırakmak zorunda kalmıştı çünkü. Şimdi rakip şirketin müdürü olmuştu kocası. Çocuğu falan da yoktu …
Etiket: koca
07.03.2019
Kasırgadan çıkmışa benzeyen bir halle girdi kapıdan. Şimşek kokuyordu ve şimşek gibi çaktı zihnimde. Böyle bir aciliyet… Ne kadar da büyüleyiciydi! “Peçeteniz var mı?” Ona çantamda taşıdığım, henüz açılmamış paketi uzattım hemen. Yüzüme bile bakmadan alıp çıktı. Acaba ne yapacaktı? Yüzüme bakmaması rahatsız etmemiş, tersine hoşuma gitmişti. O aciliyete leke sürerdi yüzüme baksaydı çünkü. Onda hoşuma giden o aciliyetin ta kendisiydi. Hayata yakından kenetlenmiş bir insanın tutamaçlarına bir çekiç de ben sallamıştım sağlamlaştırmak için. Uzun bir ömrün, bir koca kârı daha…
14.07.2018
Yeşil gözlerindeki ışığın sönmesinden korkmasam, onu öldürürdüm. Evet, benim kocamdı, onu her yönüyle sevmem, iyi günde de; kötü günde de yanında olmam, onu bırakmak dahi istememem gerekiyordu ama evlendiğimden beri sadece gözlerini sevebilmiştim. Geri kalanı işe yaramazdı. Aslına bakarsanız o adam gözleri dışında evlat olsa sevilmezdi. Allahtan ondan bir evladım da olmamıştı. Ne olacak, görücü usulü bir evlilikten benim de kısmetime böyle bir şey çıkmıştı işte. Bir kere kötü kokuyordu. İkincisi konuşmasını, oturup kalkmasını bilmez, olur olmadık yerde olur olmadık şeyler söylemek konusunda hayrete şayan bir başarı gösterirdi. Dağınıktı, pisti, sevgisizdi. Hiçbir şeyi sevdiğini görmemiştim. Arabası dışında… Ama… Ailesinde kimsede …
25.04.2018
Gündelikçilik yaparak hayatını kazanıyordu. Tam yedi ayrı eve gidiyordu. Evlerin hepsi haftada bir temizlik yaptırdığı için iki ev hariç, pek yorulmuyordu. Pazartesi günleri gittiği ev çok güzel kokardı. Bir tek kişi yaşardı evde. Çok az konuşan bir kadın… Bu kadın ona parfüm yaptığını söylemişti. Temizlik malzemeleriyle haşır neşir olmak istemediğinden temizliğini yapması için birisini tutuyordu. Evin bir odasını atölyesi olarak kullanıyordu ve o odaya ondan başka kimsenin girmesini istemediğini daha ilk dakikada söylemişti. Temizlik malzemelerini kadın kendisi alıyordu. Muhtemelen kokularına göre seçiyordu. Gerçi iyi temizliyordu bunlar. Hatta diğer evlerde de aynı markaları kullanmaya başlamıştı. Kadınla aralarında, kendisi temizlik yaparken çoğunlukla …