11.06.2020

Hizmetlileri çağırmak için kullanılan türden tiz ve talepkâr bir sesi bulunan bir çanı vardı. Bazen bomboş ve küçücük, damı akan kulübesinde onu sallar ve birilerinin gelip ona hizmet ettiğini hayal ederdi. Bu saçma sapan çana hiç de azımsanmayacak bir para vermişti. Açlıktan ağzının koktuğu bir zamanda hem de. Kendi aç karnını doyurmaktansa birilerine emir vermek için kullanacağı, karın doyurmayan bir nesne aldığı için mi bu kadar açtı acaba? Bir gün, yine açlıktan karnı guruldarken; hayallerini doyurmak için çanı çalmaya başladığı bir an, gerçekten bir adam beliriverdi karşısında. Önce zihnindeki hizmetçilerin görüntüsünden görmemişti adamı. Gördüğünde de bir an hiçbir şey söyleyemedi. …

Okumaya Devam Et

08.05.2020

Baslar her yerde sanki. Durduğum yerde yürüyormuşum gibi geliyor. Dayandığım ahşap tabure zangırdayıp beni adeta ileri itiyor. Oturacak kadar güvende hissetmiyorum kendimi. Sanki müziğin sallamasıyla o uzun ince ayaklar kırılıverecek ve ben ters çevrilmiş bir kaplumbağadan beter bir şekilde düşüvereceğim olduğum yere. Daha kötüsü, kimse bunun farkına bile varmayacak, insanlar hiçbir şey olmamış gibi müzikle tepinmeye devam edecekler. Müzik kendisini tekrarlayacak, tekrarlayacak, tekrarlayacak. Zamanın farkına bile varamadan oracıkta, patlamış mısır kalıntıları, tuzlu fıstık kabukları ve yuvarlanmakta olan zavallı tek tük leblebilerin ortasında kalakalacağım. Tabii ne kadar temizleseler de asla çıkmayacak o mide bulandırıcı kusmuk kokusunun hemen dibinde… Burada ne işim …

Okumaya Devam Et

24.04.2020

Saçlarımdan üç tel koparıp birbirine sürtüyorum. Masallarda vardır ya, peri kızı ona yardım eden delikanlıya üç tel saçını koparıp verir ve ‘Bana ihtiyacın olunca bunları birbirine sür, anında gelirim…’ der ve ortadan kayboluverir. İşte ben de kendi saçlarımı kendim koparıp kendime veriyorum. Güzel oluyor. Birbirine sürtüyorum ve… bir ışık çıkıveriyor. Bir de bakıyorum bembeyaz oluyor her taraf. Şaşıyorum bu işe tabii. Nasıl şaşmayayım! Benim bu yahu. Benim saçlarım, onları birbirine sürten de kendi ellerim. Sonra… Küçük bir cüce beliriyor ellerimde, saç tellerim yok oluyor. Kımıl kımıl bir cüce bu, incecik sesiyle “Naber?” diyor bana. “Canım sıkılıyor,” diyorum. …

Okumaya Devam Et