09.12.2018

Bir modern zaman şamanı olmaya çalışıyordu. Tuhaf bir tipti bence. Ne yalan söyleyeyim, önce özenti birisi olduğunu düşünmüştüm; ama çaba harcadığını görünce… şimdilerde sadece tuhaf olduğunu düşünebiliyorum. Bir sürü insan ilaç kullanmayıp bitkilerle tedavi olmaya çalışıyor. Hatta o dağ senin, bu bayır benim çiçek toplayan insanlar tanıyorum. Tamam, o huyu normaldi; ama temizlik bezini bile bitkilerden kendi dokuması, evine plastik bir tek şey almaması, makineler plastik diye teknolojinin yüzüne bile bakmaması… Bunlar normal miydi? Büyük şehirde yaşamasına zinhar imkan yoktu. Ben de emekli olduğumdan buralara gelmiştim zaten. Yoksa asla karşılaşamazdık. Tüm işi gücü doğaydı. O gün elinde bir boynuz, uğraşıyordu. …

Okumaya Devam Et

28.04.2018

Saatine baktı ve onu yaslanmakta olduğu köprünün korkuluklarından attı. Pahalı bir saatti. Sonra, bir tasarım dükkanından aldığı şapkasını çıkardı ve onu da saatine eşlik etmesi için korkuluktan yolladı. Fazlasıyla pahalı, yılan derisinden yapılmış kemerini de… Ardından ceketini çıkartıp ceplerini kontrol etti. Bir sakız falı… Kağıdı açıp bir daha okudu. Belki de ilk kez okuyordu, anımsayamadı. Onu da denize attı. Elini cebine bir daha daldırdı ve yumruğunun içindeki bir kolye ucuyla çıkarttı. Bir fil şeklindeydi. Önce atmaya kıyamadı; ama şöyle bir kendisini sarstıktan sonra son gücüyle fırlattı onu da. Diğer cebine geçmişti. Bu kez bir çakmak ve bir sigara tabakası çıkarttı. …

Okumaya Devam Et

27.04.2018

Yağmurda şemsiye, yazın hasır şapka, genel itibariyle çakmak ve anahtarlık satardım kalabalık bir meydanda… Tabii eğer zabıtalar beni rahat bırakırsa… Her yarım saatte bir gelirlerdi ve ben, ben ve diğerleri, kaçardık onlardan. Düşmandan kaçar gibi… Bazılarımız da kavga ederlerdi; ama bir tek kişiye üç kişi saldırdığından, çoğunlukla dayak yiyen ve malını kaybeden o olurdu. Neden bizi rahat bırakmazlardı? Devletin bekası için mi? Hayır, şaka mı yapıyorsunuz! Elbette hayır… Yakaladıklarının malını alırlardı. Sonra ceza yazarlardı ve vermezlerdi mallarımızı. Ardından malları depolarda biriktirir ve açık arttırmayla satarlardı. O paraya ne olurdu, en ufak bir fikrim yoktu. Sokaklarda satıcı olmamasını istiyordu devlet. Oysa …

Okumaya Devam Et

09.04.2018

Gümüş çakmağıyla sigarasını yakıp derin bir nefes çekti. Bir sigarayı gümüş bir çakmakla yakmak gösterişten başka bir şey değildi, biliyordu ama içinde bulunduğu ortam böyle bir şey yapmasını bekliyordu ondan. Gümüş çakmaklar, hızlı arabalar, jilet gibi, pahalı takım elbiseleri, şişeleri kokularından güzel ve elbette pahalı parfümler… Böyle bir insan olmak hiç de zor değildi; ama komikti. Eskiden, gençken nasıl da paspal giyinirdi. Sarma sigaralar, restoran artığı yemekler, ucuz; köpek öldüren şarabı, çoğunlukla bira… Ne olmuştu da böyle biri haline gelmişti? Eskiden de parası vardı ama umursamaz olmayı tercih etmişti. Azla yetinmişti. Serseri olmak istemiş, babasının parasını tepmişti. Sonra babasının parasını …

Okumaya Devam Et