19.07.2018

Bir kedinin size hareket etmeyi öğretmesine izin verin. Yemeğini yemesinden itibaren, yani sonuçtan itibaren anlatmaya başlayayım ki onun aslında bir başlangıç olduğunu anlayasınız. Kedi yemeğini yer ama onu ortalıkta koşarak harcamaz. Evet oyun falan oynar ama aslında antrenmandır o. Uyur, koordinasyonunu kuvvetlendirmek, vücudunu onarmak için… Ardından, av bulma süreci başlamıştır. Belirli parametreler dahilinde bir arayıştır başlar kedi için. Dikkat edin, parametrelerden bahsediyorum. Öylesine bir arayışı kastetmiyorum. Bir av bulunmuştur… Strateji belirleme sırasıdır artık. Kedi hala hareket etmemekte, ya da asgari devinimlerle işini yürütmektedir. Vücudunun sınırlarını bilmektedir çünkü. Hesaplar yapar, atlayacağı mesafeyi, saldıracağı yeri belirler… İşte, ancak o zaman, bir tek …

Okumaya Devam Et

17.06.2018

Nereye ait olduğunu bilemeyen binlerce insandan biriydi. En azından o bir yere ya da bir şeye ait olmadığını algılayabilmekteydi. Algılıyordu algılamasına da bunu engelleyebilmek için ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Yine de bir şeyi değiştirmek için onu önce anlaması gerektiğini öğrenmişti. Evet, onu her yönüyle anlamaya, analiz etmeye çalışmalıydı. Ancak ondan sonra değiştirmenin bir yolunu bulabilirdi. onlarca yıldan sonra, bir şeye ait olmanın bir yanılgıdan ibaret olduğunu keşfetti. Hülasa, sorunu dahi yapma bir sorundu. Yaratılmıştı. Böyle bir sorunun olması bile anlamsızdı. Hatta bu sorunu üretmiş olmak bile… O bir şeye ait olmak için uğraşanlar grubuna bile ait olsa, bir şeye ait …

Okumaya Devam Et

20.04.2018

Uçsuz bucaksız bir koridorda yürüyordum. Tıpkı rüyalarda yaşanan bir hisse benziyordu ama bu olanların herhangi bir rüyayla ilgisi olmadığını çok iyi biliyordum. Bu koridor gerçekten de bu kadar uzundu ve attığım her adımda bir amaç gizliydi. Belli bir amaç… Bu amacın ne olduğunu bilmediğim, bir amacımın olmadığı anlamına gelmiyordu. Evet, ilginçti ama amacımın ne olduğunu bilmiyordum. Gerçekten de bilmiyordum. Gerçi bilmemem gerektiğini biliyordum. Ancak gideceğim yere gittikten sonra amacımın gerçekleşeceğini, yani onu hatırlayıp gerçekleştireceğimi biliyordum. Attığım her adımda koridor aydınlanmaya başlıyordu. Tavandaki bildiğim hiçbir lambaya benzemeyen ışıklarla. Görebildiğim kadarıyla petek şeklindeydi bu ışıklar ama nasıl bir enerjiyle yandıklarını kestirememiştim. Elektrik …

Okumaya Devam Et

07.04.2018

Piyanonun tuşlarına yumuşaklıkla, hayatında hiçbir şeyde olmadığı kadar yumuşakça basıyordu. Sanki hangi tuşa ne zaman basacağını daha bir ceninken biliyordu. Çaldığı şey hiçbir tarza benzemiyordu. Hayat… Onu dinleyen hayatı notalara döktüğünü düşünürdü. Bir piyanodan çıkacağı asla düşünülmeyecek kadar farklı tınıları bir piyanodan, gergin teller ve tokmaklardan müteşekkil mekanik bir araçtan nasıl olup da çıkardığı başlı başına bir muammaydı. Bir sabah, piyanonun kapağını açtığında, tuşların kırılmış olduğunu gördü. O da başka, her zaman yanında bulundurabileceği bir müzik aleti, mesela bir ağız mızıkası öğrenmeye başlamayı düşündü.

Okumaya Devam Et