22.02.2024

Aradan ne kadar zaman geçmişti hatırlayamıyorum. Zamanla aram hiçbir zaman iyi olmamıştır. İnsanlar tarafından icat edilmiş bir şeyi neden umursayayım ki? Mecbur olmak başka tabii. Bir doktor randevusunu umursamama lüksüne sahip değilim. Yakın zamanları önemseme mecburiyetimin farkında olsam da hatırlalar tamamen benim kontrolümde. Kapımı çaldığı zaman pek umurumda olmasa da kapıyı açtığımda yüzünün hâlini iyi hatırlıyorum. Giydiği kıyafetleri… Hem de ayakkabılarına kadar… Yüzünü ifadesiz kılmaya çalışmasına rağmen utanç dudaklarının kenarından ve gözlerinden damlıyordu. Temiz, gri bir pantolon giyiyordu. Ceplerinde altıgen bir çerçeve içinde bir ağaç işlenmişti. Kazağı da griydi. Üzerinde çam ağaçları vardı. Galiba beş tane. Hepsi de aynıydı, kalıp …

Okumaya Devam Et

13.04.2023

Hücremde ayaklarımı uzattım. Daracık, pis ve karanlıktı ama en azından ayaklarımı uzatmak istersem yerim vardı. Pisliğimi boşaltabileceğim dipsiz gibi görünen bir delik olduğu için her fırsatta şükrediyordum. O iğrenç olmakla birlikte hayat kurtarıcı olan delik arkamda kalmıştı. Kokusuna alışmıştım. Ama yemeklere bir türlü alışamıyordum. Gardiyanların öldürdüğü böcek ve farelerle besleniyordum. Her defasında bana pis pis gülerek ortalarda öldürülecek böcek ve sıçan olması için dua etmemi söylüyorlardı. İyi ki zehirlemiyorlardı onları. Haşere öldürmek can sıkıntılarını geçiştirmek için tek spordu ne de olsa. Tek mahkûmları bendim. Bana istediklerini yapabiliyorlardı. Tecavüz edemeyecekleri kadar kirli değildim. Her tecavüz öncesi ve sonrası hortumla yıkıyorlardı. Kurtulmak …

Okumaya Devam Et

01.07.2020

Çişi gelmişti. Oysa o hayran olduğu adamın karşısındaydı. İkisi bir odadaydılar. Yıllardır ilk defa bu kadar yakınlaşmışlardı. Hatta kendisine iltifat bile etmişti. Ama… çişi vardı işte. İşlerini bitirdikten sonra, yanına yaklaşmış, uzun zamandır ona ilgi duyduğunu söylemişti. Oysa onun çişi vardı. Dikkatini verecek durumda değildi. Mutlu olup olmadığını bile anlayamamıştı. Neden mutlu olmayacaktı ki? Yıllardır platonik olarak hoşlandığı adamın da kendisinden hoşlandığını öğrenmişti. Bir tuvalete kadar gidip gelse… ama çok biçimsiz olurdu. Sanki hiç etkilenmemiş gibi. İşte, şimdi bir yerde bir şeyler içmeye davet ediyordu kendisini. Elbette kabul etmişti. Ne olduğunu; nasıl hissettiğini bile anlamadan olmuştu her şey. Konuşmalarını bitirir …

Okumaya Devam Et

04.04.2020

Yeni bir işe girerken daima tedirgin. Kolay mı, yepyeni bir mekan, tanımadığı insanlar, haberdar olmadığı kurallar… O gün de yine yepyeni bir binanın kapısından girecek. Yine de yenilikte keramet olduğunu düşünüyor. Sadece tebdili mekânda değil, genel olarak tebdilde ferahlık var ona göre. Değişimi seviyor. Sık sık değişiklik yaptığına göre… Asansörsüz bir binaya giriyor. Binanın yepyeni olmasına rağmen içinde asansörün olmayışı şaşırtıcı. Altıncı kata çıkıyor. Yani en üst kata. Merdivenleri dev ayaklı, uzun bacaklı insanlara göre yapılmış adeta. Her katta da sadece bir ofis var. Altı tanecik ofis için mi bu kadar tantana yapılmış, hayret ediyor. Kapıyı ittiğinde çok güzel, net …

Okumaya Devam Et