16.11.2023

Güzel kokan, güzel giyinen bir adam geçiyor karşısından. Yanında iki tane cins köpek… Köpeklerin bacakları Arap Atı gibi mübarek. Adamın elinde bir telefon var. Köpekleri dükkânın kapısının önünde bırakıyor. Benden sonra gelmiş ama bana el ediyor başlarında durmam için. Merak ettiğimden yanlarına gidiyorum. Severim köpekleri, yoksa adam emrettiği için değil. Ne güzeller öyle. Güçlü, ince, soylu… öylece duruyorlar. Köpekleri severim ama kokularını değil. O kendilerine özgü soluyuşları, havlamaları falan güzel de elimi sürdüğümde elimde kalan o kokuları yok mu… Ya da içinde köpek olan bir eve girdiğimde ortalığa hâkim olan, ne kadar temizlense gitmeyecek o ağır koku… Eğer bu adam …

Okumaya Devam Et

18.06.2023

Sırf ona bir kere gülümsediğim için mi hiç kimse beni sevmiyor? Ona eski zamanlardaki beyazlar içindeki zenci gibi davranılmasının sebebini bile bilmiyorum. Bana hiçbir şey yapmamış birisine hangi sebeple kötü davranayım? Beyinsiz bir insan mıyım ben! Üstelik güzel bir insan. Bana ilk gülümseyen o oldu. İlk gün bana binayı o gezdirmişti. Hem sezgilerime güvenirim, iyi bir insan o, biliyorum. Sebepsiz bir şekilde benden de uzaklaşmayı tercih ettiler madem… Ne yapayım, ben de kendi hâlimde işime gider gelirim olur biter. Kimseden adalet dilenecek değilim. … Mevzu başkaymış. O, torpille buraya geldiğinden sevilmediğini söyledi bana. Ve haklı olduklarını… Evet, gerçekten de torpille …

Okumaya Devam Et

04.06.2023

Keyifsizim. Fazlasıyla keyifsizim. Şöyle bir şey olsa da bu mutsuzluğumu unuttursa keşke. Keşke… Her sabah şarkı söyleyerek başlardım güne, artık yapmıyorum böyle şeyler. Yürürken tanıdık görünen herkese en azından baş sallardım, şimdi öylece geçip gidiyorum. Yok, tadım hiç yok. Bir adam yanıma yaklaşıyor bir sabah. İşe gitmem gerek ama acele etmiyorum. Geç kalmamın önemli olmamasından değil, elbette önemli. Saatin henüz erken oluşundan… “Merhaba,” diyor adam. Biraz çekiniyor. “Bu sizden düştü galiba.” Bir dosya kâğıdı uzatıyor. “Yok,” diyorum. “Çantamda dosya kâğıdı tutmam.” “Aslında şey… Bu benimdi. Sadece bahane bulup size göstermek istedim. Ama yapamadım işte.” “O ne ki?” “Bir karikatür. Gülersiniz …

Okumaya Devam Et

27.12.2022

Birinci Bölüm Normalde bu saatlerde çoğunlukla kitap okurdum ama canım istemiyordu. Bana minderinde uzanmış kısık gözleriyle bakan kediye bakmaktan başka bir şey yapmayı arzulamıyordum. Büyüktü, çok büyüktü. Yine de minderin dışına taşmamış, onu tamamen doldurmuştu. Şu basit minder, sanki onun için, pahalı kumaştan yapılma lüks bir yatak gibi görünüyordu. Ona yakışıyordu. Keyfine fazlasıyla düşkün bir hayvan tanrıya benziyordu. Eskiden bir hayvana tapmış olan insanların varlığı hiç de tuhaf gelmiyordu artık. Kendimi büyük bir bilinmez şey tarafından seçilmiş bir insan gibi hissediyordum. Aslına bakılırsa öyleydim. Evet, bir kedi bilinmez bir şey değildi. Ama o, bilinmez sebeplerle beni takip etmiş, benim evime …

Okumaya Devam Et

07.04.2020

Elinde bir megafon, devamlı bağırıyor. Keşke megafon taşımasa… Ne dediğini de anlayamıyorum ki. Bir şey satıyora da benzemiyor. Ne diye bağırıyor bu adam? Yaklaşıyorum… … “Ne iş olursa… Ne iş olursa… Vallahi billahi yaparım! Her işi yaparım abi! Allah rızası için! İş istiyorum abi! Abla! Abla o çantalar çok ağır değil mi?” Bunu söylerken megafonu kapatıyor. Gerçekten çok ağır torbalar taşıyan yaşlıca bir kadına söylüyor bunları. Kadının torbalarını ve sırt çantasını çabucak alırken; “Para istemez,” diyor.

Okumaya Devam Et