Bir insanın size karşı tercih edildiğini bilmek ne kadar da utanç verici gelir insana. Oysa biraz düşünürse insan bunun utanç vericilikten uzaktan yakından ilgisi olmadığını anlayabilir. Oysa dürtülerimiz ya da korkularımız bunu irdelemeye izin vermez. Daha doğrusu korkularımızın peşinden gideriz biz ve bunu düşünmeye zaman bile vermeyiz kendimize. Oysa sadece kendimizi bizim sevmemiz gerekmektedir. Diğerleri gelip geçicidir. Ulaşmak istediğimiz sevgi de mülkiyet kavramına dahil edileceğinden her mülk gibi bu da ağırdır ve kendisine ait bir bedeli vardır.
Etiket: #sevgi
18.11.2023
“Çayınız hazır. Tam istediğiniz gibi, iki gram kahveyle tatlandırılmış, demli ve şekersiz.” ”Bana karşı resmi olmak zorunda değilsin A2841.” “Siz de bana seri numaramla hitap etmek zorunda değilsiniz o zaman.” “Peki, önce sen.” “Şu romantik komedilerde ya da romantik komedi tadındaki aşklarda olduğu gibi yapmaktan vazgeçemeyeceğiz anlaşılan. Telefonu önce sen kapat safsatası gibi…” “Bir klişe olsa da eğlenceli değil mi? Hem biz olayı bir kerte üste taşıyoruz.” “Evet…” “Çay için teşekkür ederim Mutlu. Bak bu kez önce ben davrandım.” “Bunu her zaman aynı hevesle yapabilirim biliyorsun. O çaydan aldığın ilk yudumdan sonraki ifadeni çok seviyorum çünkü… Hem bugün özel bir …
16.11.2023
Güzel kokan, güzel giyinen bir adam geçiyor karşısından. Yanında iki tane cins köpek… Köpeklerin bacakları Arap Atı gibi mübarek. Adamın elinde bir telefon var. Köpekleri dükkânın kapısının önünde bırakıyor. Benden sonra gelmiş ama bana el ediyor başlarında durmam için. Merak ettiğimden yanlarına gidiyorum. Severim köpekleri, yoksa adam emrettiği için değil. Ne güzeller öyle. Güçlü, ince, soylu… öylece duruyorlar. Köpekleri severim ama kokularını değil. O kendilerine özgü soluyuşları, havlamaları falan güzel de elimi sürdüğümde elimde kalan o kokuları yok mu… Ya da içinde köpek olan bir eve girdiğimde ortalığa hâkim olan, ne kadar temizlense gitmeyecek o ağır koku… Eğer bu adam …
03.08.2020
Mis gibi reçine koktuğu için onu seviyordum. Çok çirkin bir kadındı aslında; ama çok güzel kokuyordu. Ayrıca reçinenin bir kadında bu kadar güzel kokacağını tahmin edemezdim. Kişiliği de reçine gibiydi. Savunma amaçlı, yapışkan, anti bakteriyel… O kadın benim karımdı. Zaten onu çekici bulmamak bunun için canımı sıkıyordu. Yine de… Sevgi bazen bu tür şeyleri önemsizleştiriyordu. Başka bedenlerle dahi tatmin olmadığım için bunu da bir seçenek olarak belirlememişken… Ona, sevgiden kelepçelerle bağlandığım acı bir gerçekti.
06.07.2020
Islak gözleriyle yüzüme baktı. Numara yaptığını biliyordum. Aldırmadım. Yüzünü büzüştürerek birkaç damla daha çıkartabildi. Ne bileyim, belki acı bir anısını zihninde canlandırmaya çalışıyordu. İçimden bir yumruk aşk etmek gelmişti; ama kendimi tuttum. Arkamı bile dönemezdim. Yüzüne ifadesizce bakmalıydım. Öyle de yaptım. Artık yönlendirilmesi kolay, yumuşak yürekli biri olmayacaktım. Belki de onu sevmeye devam etseydim… hâlâ yönlendirilecektim. Yani akıllanmamış, sadece sevmekten vazgeçmiştim. Ya da sevdiğimi zannetmekten… Uygun başka birisini görene kadar.
03.06.2020
Aramıza bir şehrin girmesi hiç önemli değildi benim için. Onu seviyordum. Zaten arada kaçamaklar yapıyorduk birbirimizi görmek için. Uçağın varlığına müteşekkirdik. Bazen ani sürprizler yapardık birbirimize. Bu böyle yıllarca sürdüğünde, anladık ki, biz uzakta bir sevgilimizin var oluş fikrini sevmiştik ve böyle devam etmeyi düşünmekteydik. Hiç yakınlığı, yakın olmayı özlemiyor muyduk? Birbirimize hiç ihanet etmiş miydik? Kavuşmayı hayal etmiyor muyduk; yoksa ediyor gibi mi yapıyorduk? Bu soruların yanıtını bilsem de bilmesem de aslında onları öğrenmekten çok onları sormak önemli olduğundan, böylece bırakmayı tercih ediyorduk. Ben bile, onun bana ihanet edip etmediğini merak etmemiştim. Etmiyorum çünkü. Bir gemici gibi her sahilde …
13.04.2020
İlk gittiğim psikolog bana aşık olmuştu. İlk görüşte… Sorunumu bile sormadan; benimle ilgilenemeyeceğini çünkü daha ilk görüşte, benden etkilendiğini söylemiş ve beni başka bir arkadaşına yönlendirmişti. O zaman sorunumu sorsaydı ne düşünürdü, peşimden koşar mıydı; merak ederim hep. Sorunum, sevememekti. Sevgi ya da sevgisizlik birdi benim için. Bir şey eğer zıddıyla dahi var olamıyorsa, korkmalısınız. O yoktur sizde. İşte benim için sevgi öyleydi. İnsanları sevip sevmeyeceğime sezgisel olarak onlarla eşleştirdiğim müziklere göre karar veriyordum. Bu müzikleri de çoğunlukla telefonumda onlara tanımlıyordum. Bilinmeyen numaralarda ise en sevdiğim parça tanımlıydı. Mozart’ın kırkıncı Senfonisi… Benim için bilinmeyenin huzurunu çağrıştırıyordu o parça. Bilinmeyen güzeldi, …