17.12.2018

Kendi ellerimle eğittiğim bir kartalım vardı. Avlanmakta kullanmıyordum. Yani en azından kuş avlamıyor, sınırlarımızı aşan insanları avlıyorduk. Benim kılıcım, onunsa gagası ve pençeleri, tabii ki o keskin gözü olduğu sürece, bize kimse karşı duramaz gibi gelirdi bana. Kılıç dediğim şey bildik kılıçlara sadece şeklen benziyordu. Daha çok bir elektrikli süpürge gibi çalışan bir sistemi vardı. Hedeflediğim canlının canını, cansızın da kinetik ve potansiyel enerjisini alıyordu. Yani o cansız cismi hareketsiz bırakabiliyor, hatta bazen cisimlerin ya da canlıların yapısal bütünlüğünü bile bozabiliyordu. Sınırlarım dahilinde bana tabi olan kartalımla birlikte yaşamayı tercih ediyordum. Burada özel bir şey yaptığım da yoktu. Ömür dolduruyordum …

Okumaya Devam Et

14.04.2018

Kanepenin üzerinde oturuyorlardı. Birbirlerinden bir insan boyu uzaktaydılar. Bir hayaletin, o hayaletin dolduracağı boşluktan ne bir milim eksik, ne de bir milim fazla bir boşluktu aralarındaki. Artık aralarında olmasa da daima düşünüldüğü için iki tarafı keskin bir kılıç gibi ruhlarını, birlikteliklerini biçiyordu boşu boşuna. Birbirlerini sevginin en gerçeğiyle sevseler de o varlık bu gerçeklikten şüphe duymalarına neden oluyordu işte. O insana ihanet falan etmemişlerdi. Sadece onun istediği olmamıştı o kadar. Yine de; onu sevdikleri için hayal kırıklığını üstlenmişlerdi hiç düşünmeden. Oysa kendi hayal kırıklığının sorumluluğunu alamayan birisi onların sevgisini hak etmemeliydi. Her şeye rağmen; onun payına yalnızlık düşüyordu ve bu …

Okumaya Devam Et

12.04.2018

Bir aslan yavrusunu kazayla evlat edinmek kadar risklidir bir ruhun sorumluluğunu taşımak. Yavru küçücüktür eline aldığında. Süt falan verirsin, büyür. Çok çabuk hem de… Sivri dişleri bir kedinin dişleri gibi gelir önce. Pençeleri de… Oyuncu ve şirindir aslancık. Bir ay bile geçmeden şüphelenmeye başlamışsınızdır bile. Nasıl bu kadar büyüdüğüne hayret etmeye başladığınızda yavrucuk bir kedinin iki misli olmuştur ve iş işten geçmiştir. Artık tek yapmanız gereken şey, aslana bir kedicik olduğunu, bir aslan kadar yırtıcı olmak istemeyeceğini empoze etmek olacaktır. Aksi taktirde aslana yem olmak işten bile değildir. Sizi, pençenin en sivri tırnağında akrobasi yapmanız gereken bir aslan ömrü beklemektedir …

Okumaya Devam Et

26.03.2018

İnce kılıcının ucunu yavaşça eğdi ve etrafı dinledi. Bir neşter kadar keskin ve üç balta kadar dayanıklı bir kılıçtı ama o bu kılıçtan nefret ediyordu. Aslında bütün kılıçlardan nefret ediyordu. Gerçi bir zamanlar kılıç kullanmak onun için bir tutkuydu. Kılıcı en iyi şekilde kullanmak istediği hala bir gerçekti. Kullanmak derken; kılıçla birisini öldürmek ya da yaralamaktan ziyade, karşısındakinin kılıcını kendi kılıcıyla engellemek, karşısındakini yenmekti mesele. Kılıcın keskin olması önemli değildi onun için. Önemli olan tek şey, elindekinin dengesinin iyi olması ve dayanıklılığıydı. Bu kılıç da tam istediği gibi bir kılıçtı ve zaten ona miras olarak kalmıştı. Harika bir kılıç yapımcısı …

Okumaya Devam Et