18.02.2019

Sıkıca kapatılmış onlarca kutu. Hepsi farklı, birisi diğeriyle aynı özellikleri taşıyan bir tek kutu dahi yok o küçük dolapta. Dolap dediysem sadece açık raflardan oluşan bir şey. Kutular yeterince sıkı kapatılmış zaten. Etrafta nemi alsın diye mangal kömürü parçaları var. ve kutular etiketlenmemiş. İnsan özellikle etiketlenmediğini düşünüyor. Gizliliği sağlamak ya da bir tür kendisine yapılan gösteriş veya… kendini sınama güdüsü. Kutuların önüne geldiğinde “Bakalım hangi kutunun içinde?” diye soracak birisi var içinde. Birisi de duraksayıp mahcupça kutulara bakacak. Diğer biri çıkacak ve içlerinden birini gösterecek. Oysa etiketli olsa yalnız kalacak. Bakan da aynı olacak, açan da; koklayan da… Bu kutuların …

Okumaya Devam Et

04.02.2018

“Bir taşla iki kuş vurmak…” Bu deyim her söylendiğinde, “Bir tasla iki kişi doyurmak,” olarak çeviriveririm içimden. Rahmetli dedem öyle yapardı. Ağzından hiç kötü laf çıkmamıştı. “Ağzınızdaki tükürüğe bile dikkat edin,” derdi hep. Kızdığında bile öyle bir kızardı ki… İnsanı suçluluğa sürüklemeden kendi doğrusuna doğru sürerdi. Altınıza tekerlekli bir kızak çekerdi ve bir de bakardınız ki istediği, size anlatmak istediği yerdesiniz. Baktınız onunla aynı fikirde değilsiniz, o zaman gerçek düşüncelerinizi söylemeniz için altınızdaki tekerlekli şeyin kumandasını size verirdi ve siz, rahatlıkla gitmek istediğiniz yere, kendi doğrunuza doğru giderdiniz. Sonra da o alırdı kumandayı… Bir de bakmışsınız hiç tartışmamışsınız bile. Sadece …

Okumaya Devam Et

17.12.2017

Çalışma masasının önüne oturmuş, elinde dolma kalemi, bir şeyler yazıyordu. Bilgisayar kullanmazdı. Kurşun ya da tükenmez kalemle de işi olmazdı. Pilot kaleme dahi bakmazdı ki. Üstelik dolma kalem yerini tutabilirken. Yok efendim… O ille de dolma kalemle, kendi kalemiyle yazmalıydı. Tam yetmiş iki yaşında olmasına, söylediğine göre kırk sekiz yıldır kullanmasına rağmen, kaleme hiçbir şey olmamıştı. Mürekkebini bile kendisi yapar, haznesine elleriyle yerleştirirdi. Takıntılıydı kadın. Peki ne yazardı? Bir kadının bu kadar uzun yıllardır yazması kimsenin gözüne çarpmıyor, dikkatini çekmiyor muydu? “Elinin hamuruyla ne yazıyorsun,” demiyorlar mıydı insanlar? Tabii… Hâlâ diyorlardı. Bu zamanda bile. Hatta şimdilerde; “Yaşını başını almışsın, git …

Okumaya Devam Et