Aynı şiddette ve sürekli işitilen bir tıkırtıyla uyanmıştım. Ortalama apartmanımın ortalama çelik kapısının tokmağını çalıyordu biri. Oysa zile bassa daha çabuk duyulurdu. Bu devirde kim tokmağı çalardı ki? Hava karanlıktı. Saatime baktım. 03.01’di. Bu saatte kapımı çalacak tanıdık biri olabilir miydi? Hem çok acil bir şey varsa neden tokmağı çalıyordu? Hemen yatağımdan çıkıp kapıya koştum. Açtığımda tuhaf, hayvansı bir koku doldu burnuma. On beş-on altı yaşlarında çırılçıplak bir kız kapının önünde duruyordu. Sanki vahşi doğadan gelmişti. Saçlarında kasık kıllarında ot ve yapraklar, toz toprak vardı. Öylece duruyordu karşımda. Sanki doğumundan bu yana hiçbir şey giymemişti üzerine. Tamam da neden benim …
Etiket: apartman
02.05.2018
Eve gitmek istemiyordum. Beni ölümcül bir şey beklemiyordu evde. Gitmek istemememin nedeni tehlikede olmam değildi. Sadece can sıkıntısıydı. Canımın sıkılmasının nedeni de komşularımdı. Daima beni lafa tutan yaşlı bir adam vardı kapının önünde ve benim geliş saatlerimi beklemek için resmen nöbet tutmaktaydı bahçede. Neden benimle konuşmak istiyordu anlamıyordum. Sohbetim öyle ahım şahım değildi ki. Hatta adamın sorularına kısa ve belirsiz yanıtlar veriyor, konuşmayı genişletebilecek her şeyden kaçınıyordum. Bazen neredeyse onu terslediğim bile oluyordu. Tüm bunlara rağmen, benimle konuşmaya çalışmaktan bir türlü vazgeçemiyordu, geçmiyordu. İnsanların konuşmak isteyeceği bir insan değildim ben. Az konuşurdum. Çoğu zaman dinlemezdim bile. Yani şu az konuşup …
06.11.2017
Güneşin ilk ışıkları görünmeden kalkardı. Şehir merkezinin tam ortasında, en civcivli yerinde bir gökdelenin en üst katında özel, küçük bir bahçe keşfetmişti. ne gökdelende ikamet ediyordu ne de bir tanıdığı gökdelende yaşıyordu. Bir iş görüşmesinde görmüştü bahçeyi. Ne yapıp ne etmiş, bir anahtar kartını aşırıp oraya girmek için insanlara bir sürü bahane hazırlamıştı yedeğinde. Gerçi kimse sabah erkenden onun orada ne işi olduğunu merak edecek durumda olmazdı. Herkes işine yetişme telaşında oluyordu nihayetinde. Bahçenin kime ait olduğunu hâlâ bilmiyordu. Bilse ne olacaktı ki? Hâlâ işsizdi. Hiçbir saygınlığı, karizması yoktu. Bir haftaya kadar kira vermezse evsiz de kalacaktı. Zaten tek başına …